Aruz Ölçüsü

Aruz Nedir?

-Aruz, dizelerin hece sayısını değil de hecelerin uzunluk ve kısalık değerlerini esas alan nazım öl­çüsüdür.

-Arap edebiyatında doğmuş, daha sonra İran ve Türk edebiyatlarında da kullanılmıştır.

-Bu ölçüyü ilkin VIII. yüzyılda İmam Halil adlı bir Arap bilgini sistemleştirmiştir.

-Ali Şir Nevai'nin Mizan'ül - Evzan adlı eseri de aruzu inceleyen eserlerden biridir.

 

a. Aruz Kalıpları

-Aruz ölçüsünde kapalı (uzun) ve açık (kısa) hece olmak üzere iki tür hece vardır:

-Kapalı hece, ünsüzle ya da uzun ünlüyle bi­ten hecedir. Çizgi (-) ile gösterilir.

kar(-),lâ(-)

-Dize sonundaki hece de her durumda kapalı ka­bul edilir.

-Açık hece ise ünlüyle biten hecedir ve nokta (.) ile gösterilir.

su (.), O (.)

-Aruz ölçüsünde dizeler "tef'ile" denen parçalara bölünür.

-Fe û lün (.--), fâ i lün (- . -), fâ i lâ tün (- . - -), mef û lü (-- .), mefâ î lü (. -- .) en çok kullanı­lan tef'ilelerden bazılarıdır.

-Aruz kalıpları tef'ile denen parçaların farklı biçim­lerde bir araya gelmesiyle oluşur.

-Her tef'ilenin bittiği yer bir duraktır ve duraklar he­ce ölçüsündekinin tersine sözcükleri bölebilir.

 Korkma sönmez / bu şafaklar / da yüzen al / sancak

Fâ   i      lâ   tün / Fe i   lâ tün / Fe i  lâ   tün / Fa' lün

 Bu memleket / fe de bir gün / sabah olur / sa Haluk

Me fâ    i lün / Fe i   lâ   tün /  Me fâ   i lün / Fe    i lün

 

b. Bazı Aruz Terimleri


Takti:
Aruz ölçüsünde dizelerin durak yerlerini belirte­cek biçimde kesik kesik okunmasıdır.

 

Ulama (vasl): Bir sözcüğün sonundaki ünsüzün ken­disinden sonra gelen ve ünlüyle başlayan sözcüğün ilk hecesine bağlanmasıdır.

Sönmeden yur / dumun üstün / de tüten en / son ocak

Fâ    i   lâ tün  / Fe   i   lâ tün / Fe   i lâ   tün / Fe i  lün

Yukarıdaki dizede "yurdumun" sözcüğünün sonunda­ki "n" ünsüzü, "üstünde" sözcüğün ilk hecesine bağ­lanarak ulama yapılmış, aruz kalıbı bozulmamıştır.

 

İmâle (uzatma): Kısa heceyi aruz kalıbına uydurmak için uzatmaktır. Aruz kusuru sayılır.

Kamçı vurdu Hâlit ol dem atına
Fâ   i    lâ tün   Fâ i   lâ   tün Fâ i lün

Bu dizede "vurdu" sözcüğü "vurdu" biçiminde, "atına" sözcüğü "aatınaa" biçiminde okunduğunda ölçü bo­zulmayacaktır. (Dize sonlarında kısa hecenin uzun okunması kural gereğidir.)

 

Zihaf (kısma): Uzun heceyi aruz kalıbına uydur­mak için kısa okumaktır. Aruz kusurlarındandır.

Bir misâfir gibiyiz dünyâda biz
-  .  -  -/ . . - - / . .  -

Bu dizede "dünyâ" sözcüğündeki "â" ünlüsünün uzun okunması gerektiği halde kısa okunması bir zihaf ör­neğidir.

Med: Uzun hecenin ölçü gereği bir buçuk hece değe­rinde okunmasıdır. İki uzun hece arasında bir kısa he­ce bulunması gerektiğinde medde başvurulur. İma­le ve zihafın aruz kusuru sayılmasına karşılık med, bir sanat olarak kabul edilir.

Pâyın se/dası gelse /de sen hiç /gelmesen
- - ./ - . - . / . - -./ - . -

 

Bu dizede bir hece değerindeki "hiç" sözcüğü uzun okunarak bir buçuk hece değeri kazanır.

Önerilerim
 
Lütfen aşağıdaki linke tıklayın. Burada siteme eklemek istediğim ama vakit darlığı yüzünden yapamadığım şiirler ve sanatçıların biyografileri var. Yararlı sitelerin kısayollarını koydum.

http://beyt-ulgazel.tr.gg/-Oe-nerilerim.htm
 
Bugün 2 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol